158. Sayı

Tarih : 16.05.2024


PANDA SANAYİ VE DIŞ TİCARET A.Ş GENEL KOORDİNATÖRÜ OGÜN SURATOĞLU: 

GLOBAL TİCARETTE MÜŞTERİ ODAĞI KAÇIRILMAMALI

Global ticarette yaşanan krizlerin yerli üreticiler için özel fırsatlar oluşturduğunu belirten Panda Yazı Gereçleri Genel Koordinatörü Ogün Suratoğlu, bu süreçte kaliteli, sağlıklı ürünlerin ve marka bilinirliğinin öneminin arttığını vurguladı. Ülkemizin konumu, sağladığı lojistik imkânlar, üretim maliyetlerinin düşüklüğü ve fiyat rekabetinin, sektörü Avrupa'da önemli noktalara taşıdığını da aktaran Suratoğlu; "Müşteri alışkanlıklarını pozitif yönde geliştirmek istiyorsak önce kendi işimizi yapmayı öğrenmeliyiz. Ancak bu şekilde tüketiciyi doğru yönlendirmiş oluruz. Bunun paralelinde markalar bu yönde bir rekabet içerisindeler. Biz de bu anlamda ihtiyacı karşılamanın yanında müşterilerimize ürünlerinin, projelerinin veya markalarının sunumlarında yeni çözümler vadediyoruz" dedi.

Panda Pano Türkiye'nin önemli üreticilerinden biri. Panda Pano'nun hikâyesinden biraz bahseder misiniz?  Ürettiğiniz ürünleri dünyanın farklı bölgelerinde ulaştırıyorsunuz. Kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz?

2005 yılından beri kırtasiye ve ofis sektörüne hizmet eden Panda Yazı Gereçleri bir diğer adı ile Panda Pano olarak; yazı tahtaları, mantar panolar, emaye ve mıknatıslı yazı tahtaları, kumaş panolar, display ürünler, camekânlı ürünler, eğitim panoları, çizim masaları şövaleler ve özel ofis gereçleri üretiyoruz. Her yıl, her anlamda gelişerek büyüyoruz. Panda Pano, günümüzde 40'tan fazla ülkeye yaptığı ihracatı ile kendi alanında sektör lideri konumundadır. 2019 yılında da Türkiye Lider Marka Ödülü'nü kazanmıştır. Çeşitli ihtiyaçlara, farklı işlevsellikler ile yapılandırdığı uluslararası standartlardaki üretim tesislerinde, yazı tahtasında bir dünya markası haline gelmiştir.
Duvara monte ve ayaklı yazı tahtaları, mantar panolar, farklı model ve özelliklerde pano çeşitleri, yazı tahtası kalemi ve silgileri ile farklı coğrafyalarda, Orta Doğu ve Türki Cumhuriyetlerden, Avrupa ve Afrika ülkelerine, balkanlardan Amerika kıtasına kadar bir "Türk" markası olarak ihracat yapmaktadır. Bununla birlikte birçok uluslararası markanın da fason üreticisi konumundadır.

İhracat ile farklı ülkelerin kültürlerini, tüketim alışkanlıklarını gözlemleme imkânı buluyorsunuz. Bu bölgelerde kırtasiye kullanım alışkanlıklarını nasıl gözlemliyorsunuz?

Küreselleşme olgusuyla birlikte ülkeler arasındaki ticaret sınırları ve engelleri hızla ortadan kalkmış, dış ticareti yapılan ürün sayısı artmıştır. Sanal ortamda yapılan ticaret bu süreci hızlandırmış ve yaygınlaştırmıştır. Günümüzde internetten sipariş edeceğiniz bir kalem bile bir haftada ücretsiz kargoyla adresinize gelmektedir. Bu nedenle ülkeler oluşan fırsatları kullanmaya, engel ve dezavantajları ise ortadan kaldırmaya çaba göstermektedir. Tüm dünyada marka güveni, gerek marka sadakatini gerekse de marka tercihini anlamlı ve olumlu yönde etkilediği ilave olarak marka tercihinin de marka sadakatini istatiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde etkilediği görmekteyiz. Ülkemizde çocuklar genellikle internet üzerinden izledikleri çizgi film karakterlerinin bulunduğu, giyecek, çanta ve kırtasiye malzemelerini tercih etmektedirler ve maalesef ebeveyn bilinçli olmayınca da sadece fiyat odaklı alım yapmaktalar. Ancak özellikle gelişmiş ülkelerde fiyattan daha çok fayda/kalite unsuru göz önüne alınmaktadır.

Hem üretim hem de ihracat yapan bir firma olarak dünya genelinde yaşanan enerji, ham madde temini ve lojistik sorunlarını nasıl yorumlarsınız? Peki, bu durum için gelecek öngörüleriniz var mı?

Yaşanan arz-talep dengesizliği üretim maliyetlerinin tüm ana kalemlerinde artışa yol açtı. Maliyetleri artıran nedenler; talep patlaması, enerji krizi, ham madde sıkıntısı, navlun fiyatlarındaki artış. Ekonomik kriz büyük devletleri, dolayısıyla büyük oyuncuları fakirleştirmeyip onların kriz karşısında daha ciddi düşünerek hareket etmesine sebep olmuştur. Krizin faturası ise gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelere; düşük ve orta gelirli insanlara ödettirildi. Özellikle armatörlerin seferlerinin büyük kısmını yeniden zamanlamaya çalışması, gemilerin-uçakların rotalarının tekrardan çizilmesi, uzayan transit sürelerin yanı sıra mesafeler ile maliyetlerin artması, tüm sektörler adına olumsuz gelişmeler arasında sayılabilir. Ayrıca dünyanın en büyük konteyner limanlarından biri olan Şangay şehri kapandı. Kara ve hava taşımacılığında da durum farklı ülkelerde farklı sorunlar yaşıyor. Sanki dünya yeni lojistik sıkıntılar yaşayacak gibi. Bu durum da bizim gibi yerli ve milli üreticilere avantaj sağlayacak diye düşünüyorum.

Bu yıl ürün gamınıza hangi yeni ürünleri eklediniz?

Her dönemde olduğu gibi yeni sezona hazırlanırken, kaliteden taviz vermeden daha ekonomik ve kullanışlı yeni ürün grubumuzu hazırladık. İş ortaklarımız, bu yıl Panda ürünlerinde sürprizlerimizi beklesinler diyorum.

2022 yılının son çeyreğine yaklaşırken, yılbaşında yapmış olduğunuz öngörü ile mevcut durumu kıyaslarsanız neler söyleyebilirsiniz?

Yüksek ve kalıcı enflasyon orta vadedeki temel makroekonomik zorluk olacaktır diye planlamamızı yapmıştık zaten. Büyüme stratejilerinin değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum, ekonomi için Türkiye'de hiçbir önlem alınmadığını da görüyoruz. Türkiye kırtasiye üreticileri olarak, ihracata sırtımızı dayamaya çalışıyoruz, ihracat yapalım büyüyelim denilen olayda da, ürettiğiniz ürünü satmanız lazım. Aksi halde mal stokta kalır. Ama tüm dünya da büyüme yavaşlamış, gelirler düşmüş dolayısı ile satış zor oluyor. Panda Yazı Gereçleri alışkanlık haline gelmiş ihracat kanalları ile çok şükür öngörülerini hep yakaladı buna da devam ediyor. Ama her şeye rağmen, iç talebe dayalı büyümeyi de gerçekleştirmek gerekiyor. Ama iç talebe dayalı büyüme gerçekleştirmek bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için bir "sanat", bizde bu sanatı iyi icra etmeye çalışıyoruz. Faizlere ilişkin olarak artık tartışma götürmeyecek, daha kapsamlı ve kalıcı alternatifler üretileceğini, milli paranın değerini koruyacak yeni mekanizmalar kurulacaktır inancındayız. Türkiye ekonomisinin ve Türk halkının milli bağışıklığı, tüm güçlüklere rağmen ayakta kalmayı başaracaktır.

Eklemek istedikleriniz...

Ülkemizin konumu, sağladığı lojistik imkanlar, üretim maliyetlerinin düşüklüğü ve fiyat rekabetinin sektörü Avrupa'da önemli noktalara taşımaktadır. Firmamız yeni sezonda da yenilediği makine parkuru ve arttırdığı çeşitlilik ile sektörümüzde farkındalık yaratmaya devam edecektir. Müşteri alışkanlıklarını pozitif yönde geliştirmek istiyorsak önce kendi işimizi yapmayı öğrenmeliyiz. Ancak bu şekilde tüketiciyi doğru yönlendirmiş oluruz. Bunun paralelinde markalar bu yönde bir rekabet içerisindeler. Biz de bu anlamda ihtiyacı karşılamanın yanında müşterilerimize ürünlerinin, projelerinin veya markalarının sunumlarında yeni çözümler vadediyoruz. Kolaylık sağlamaya çalışıyoruz. Her an ihtiyaca uygun stoklar ile kaliteli sağlıklı ürünler hazırlıyoruz. Müşterilerimizin çok yerden ürün tedariki yapacağına, sadece bu işi meslek edinmiş, ürün kalitesi ve çeşitliliğini fiyat politikaları ile güçlendirmiş firmalar ile çalışmasını arzu ediyoruz. Yoksa imalatçı ve ithalatçının, "herkes bu işi yapmaya başladı ben şu kadar yatırım yaptım, alt yapım, hizmet kalitem vs." diye serzenişte bulunma hakkı olmayacaktır. Kelimenin tam anlamı ile iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batırmak gerek. Bizler de satın alma alışkanlıklarının ve ofis ihtiyaçlarının bu denli hızlı değiştiği dünyamıza ayak uydurmak ve yenilenmek durumundayız. Yenilenme, sadece makine ve ürün parkurunda değil insan kalitesi ve çalışma şartları ile de geleceğe şekil verecektir.

Bu farkındalığı yaratırken de müşteri odaklı olmak, adil ve dürüst davranmak, farklılıklara saygı duymak, alçak gönüllü olmak, sürekli öğrenmek ve gelişmek, hiçbir şeyin imkânsız olmadığına inanmak, hizmet eden yöneticiler olmak, işe, yetkinliği ve eğilimi uygun personel seçmek, veriye ve analize dayalı kararlar vermek, yasal mevzuatlara uygun davranmak konularında tüm çalışanların eğitilmesi gerek diye düşünüyorum.